Mersin Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) tarafından Ankara’da düzenlenen Eğitim Maratonu’nda 2019 yılında hayata geçirdikleri ve Türkiye’de bir ilk olan erken çocukluk eğitimi ile ilgili projelerini anlattı.
Cumhuriyet Halk Partisi tarafından eğitim alanında yaşanan sorunlara dikkat çekmek amacıyla Anıt Park’ta düzenlenen ve 24 saat sürecek Eğitim Maratonu başladı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açılış konuşması ile başlayan Eğitim Maratonu’na Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit de konuşmacı olarak davet edildi. Başkan Abdullah Özyiğit, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş’ın da konuşma yaptığı programın ilk oturumunda Erken Çocukluk Gelişimi Projesi; Yenişehir Modeli kapsamında hayata geçirdikleri çalışmaları paylaştı. Başkan Özyiğit, “Biz daha önce yapılmayana, eksik bırakılana, göz ardı edilene bir ışık tuttuk. Çocuklarımızın geleceği için elimizi taşın altına koyduk. Erken çocukluk eğitimine erişimin her çocuğun hakkı olduğuna inanıyoruz. Yenişehir’den bir çoban ateşi yaktık. Tüm Türkiye’ye yayılması gerektiğini düşünüyor ve bunun için elimizden geleni yapıyoruz.”
0-3 yaş arası çocuğu olan anne ve babalara 9 ana başlıkta eğitim veriliyor
Hayata geçirdikleri projenin çocuğun gelişimine bütüncül yaklaşımı içeren, beceri temelli ve bilimsel bir çalışmanın ürünü olduğunu ifade eden Başkan Abdullah Özyiğit şunları söyledi: “Bugün ülkemizin içinde bulunduğu durumun temelinde eğitime yapılan darbelerin olduğunu düşünüyorum. Ama aynı zamanda kalkınmamızı sağlayacak olan da eğitimdir. 2017’de Cumhuriyet Halk Partisi Mersin İl Başkanlığı yaptığım dönemde bir eğitim çalıştayı gerçekleştirdik. Üniversiteler, sendikalar, odalar ve eğitim kurumları temsilcileriyle bir eğitim çalıştayı düzenledik ve maalesef erken çocukluk eğitiminde Avrupa’da sonuncu olduğumuzu gördük. 2019 yılında Yenişehir Belediye Başkanı seçildiğimde birinci proje olarak Erken Çocukluk Eğitimi Projesi’ni hayata geçirdik. Projemiz çok basamaklı, birbirini destekler nitelikte temelden başlayarak üst üste yapılandırılmış, çocuğun gelişimine bütüncül yaklaşımı içeren, beceri temelli ve bilimsel bir çalışmanın ürünüdür. Projemiz 7 modülden oluşuyoruz. Hareket noktası ise 0-3 yaş. Neden 0-3 yaş? Bilim insanları çocuklardaki zihinsel gelişimin %70 ila %80 oranında üç yaşa kadar gerçekleştiğini ifade ediyor. Üç yaşa kadar verilen eğitimden 1’e 7 oranında verim alınırken ilkokuldan sonra 1’e 1 oranında verim alınabiliyor. Bebeğin tüm alanlarında sağlıklı bir gelişim göstermesi ve gerekli durumlarda erken müdahale sağlanması için ebeveynlerin erkenden desteklenmesi çok önemli. 2019 yılının Aralık ayında Yenişehir Belediyesi olarak ‘Her aile bir okuldur’ sloganıyla Marmara Üniversitesi ile protokolümüzü imzaladık. Eğitim programını yerel yönetim ve kamu üniversitesi iş birliğinde başlattık. Anne ve babaların ebeveynlik becerilerini destekleyerek, çocukların gelişimsel potansiyellerini gerçekleştirmeleri sağlayacak bir program. Bugüne kadar 15 grupta 301 aileyle çalıştık. Anneler eğitimle doğru bildiği yanlışları öğrendiğini babalar ise çocuklarıyla doğru iletişim kurmaya başladıklarını söyledi. Anne ve babalara ebeveyn öz yeterliliğini geliştirmeye yönelik, bebek sağlığından, iletişimden, çocuğun gelişimsel potansiyelini desteklemedeki rollerine kadar 9 ana başlıkta eğitim verdik. Ebeveynlere, gelişim dönemlerinin özellikleri, yaş gruplarına yönelik oyun ve destek sistemleri ve psikolojik rehberlik gibi eğitimler veriyoruz. Ayrıca 0-3 yaş arası çocukların dil-bilişsel ve kavramsal gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla Türkiye’deki ilk Bebek Kütüphanesi’ni de açtık.”
“Bugüne kadar 3 bin 118 çocuğumuzun gelişimsel taramalarını yaptık.”
Çocuklara yönelik gelişim değerlendirme uygulamaları ve taramalarla ilgili bilgi veren Başkan Özyiğit, “Projemizin bir diğer önemli noktası da gelişim değerlendirme. Anne ve baba olarak iki noktaya özen gösteririz, çocuğumuzun sağlıklı ve eğitimli olması. 0-6 yaş tüm gelişim alanlarının temellerinin atıldığı dönem. Bu dönemde sorunların yaşanması, çocukların gelişimlerinin yaşıtlarından geri kalmasına ya da gecikmesine neden olmaktadır. Gelişimsel gerilik riski olan çocuklarda müdahale ne kadar erken olursa içinde bulunulan durumun risklerinden en az etkilenme ya da kurtulma şansı da o kadar yüksek oluyor. Bu nedenle klinik psikologlarımızın görev yaptığı Gelişim Değerlendirme Birimimizi kurduk. Bugüne kadar 3 bin 118 çocuğumuzun gelişimsel taramalarını yaptık. 953 çocuğumuzda çeşitli gelişimsel problemler tespit ettik. Çocuklarımızı ihtiyacı olan desteği alması ve tanı için ilgili uzmana yönlendirdik. Özel eğitime yönlendirilen çocuklarımızın gelişiminde olumlu geri dönüşler oldu. Örneğin otizm şüphesiyle uzmana yönlendirilen ve tedavi süreci başlayan 72 çocuktan 23’ü rehabilistasyon ile iyileştirme gösterdi. Ayrıca 79 çocuğumuzun ileri düzey gelişim gösterdiğini yani yaşıtlarına göre 18 ay ileride olduğunu tespit ettik.” dedi.
“Toplam 256 öğrenci kapasiteli iki Beceri Temelli Eğitim Merkezi inşa ederek, hizmete açtık.”
3-6 yaş arası çocukların yararlanabildiği iki Beceri Temelli Eğitim Merkezi(BETEM) inşa ederek, hizmete açtıklarını belirten Başkan Özyiğit, BETEM’lerdeki eğitim modelini anlatarak şunları söyledi: “Çocukların gelecekte akıl yürütme, yaratıcı düşünme, verileri analiz etme ve iş birliği içinde çalışmalarına yardımcı olacak becerilerin kazanımına erken yaşlarda, özellikle okul öncesi dönemde başlanmalı. Bunun için BETEM’leri kurduk. Gerçek anlamda çocukların gelişimsel becerilerine odaklı; bütüncül bir bakış açısıyla çocuğun potansiyelini etkileyecek tüm paydaşları, onların çocuğun gelişimine etki eden becerilerini desteklemesini içeren bir uygulamadan bahsediyoruz. BETEM, biraz önce sizlerle paylaştığım aile eğitimlerimizin ardından bir ihtiyaç olarak ortaya çıktı. Ebeveynlik bilinci yüksek, çocuğun gelişimsel potansiyelinin farkında olan anne ve babalar bir sonraki adımı sorgulamaya başlayınca BETEM’leri kurduk. Marmara Üniversitesi danışmanlığında 3-6 yaş arasındaki çocuklara beceriye dayalı, zenginleştirilmiş ve bireysel bir eğitim programı uyguladığımız, toplam 256 öğrenci kapasiteli iki Beceri Temelli Eğitim Merkezi inşa ederek, hizmete açtık. BETEM’leri fiziki olarak da Türkiye’nin en güzel anaokulları olarak tasarladık. İlkini 2021 yılında Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in katılımıyla, ikincisini 2023 yılında açtığımız BETEM’lerde gündüz bakımevinin ötesinde çocukların potansiyellerine odaklanan bir eğitim anlayışıyla hareket ediyoruz. 2025 yılının Eylül ayına üçüncü BETEM yetişecek. 6-9 yaş çocuklar için beceri temelli ilkokulumuzun da temelini attık.”
“BETEM ile Atatürk’ün işaret ettiği, bilimle hareket eden, üretken, çağdaş ve aydınlık yüzler yetiştirmek üzere yola çıktık”
BETEM’de çocuklara yönelik bilimsel eğitim programların uygulandığına dikkat çeken ve çocukların potansiyellerine odaklandıklarını kaydeden Özyiğit, “21. yüzyılın ihtiyaç duyduğu becerilerin gelişimine olduğu kadar, ülkemizin ihtiyaç duyduğu çağdaş bilimi temel alan, öz bilinci ve öz yeterliliği yüksek bireyler yetiştirmeyi amaçlıyoruz. Projenin çıkış noktası, geleceğin insanını yetiştirmek. Bu nedenle çocuğun hayatına etki edecek tüm unsurları dikkate alan ve gerçek anlamda beceri temelli bir uygulama sürecinden bahsediyoruz. Beceri temelli eğitim, bireyin doğuştan getirdiği gelişim potansiyelinin en üst noktada atölye uygulamalarıyla desteklenmesi sürecini kapsıyor. BETEM’de çocuğun gelişim düzeyini testlerle değerlendirerek, sonuçlarını dikkatli bir şekilde yapılandırıyor, sınıfta bulunan her çocuğun gelişim profiline uygun Bireysel Eğitim Programları (BEP) hazırlıyoruz. Lisans eğitimini tamamlayan ve danışman akademik kadro tarafından verilen beceri temelli eğitim alan okul öncesi öğretmenlerimizle BETEM’de çalışıyoruz. Aileleri de bu eğitimlerin bir parçası olarak görüyor ve gelişim sürecine katkıda bulunmalarını amaçlıyoruz. Bu doğrultuda akademik danışmanlarımız tarafından yıl içinde aileler için eğitim toplantıları gerçekleştiriyoruz. Bu topyekûn büyüme ve gelişim hareketi, özelde her çocuğunuz için ancak geneline bakıldığında ülkenin geleceği için iyi yetiştirilmiş, kendisinin ve içinde yaşadığı toplumun farkında, aydınlık dünyanın aydınlık insanları olacak nesilleri yetiştirmeye hedefliyoruz. Her ülke kendi geleceğini planlarken özellikle eğitim yolu ile istediği insan modelini yetiştirir. BETEM ile Atatürk’ün işaret ettiği, bilimle hareket eden, üretken, çağdaş ve aydınlık yüzler yetiştirmek üzere yola çıktık. Ve adım adım ilerliyoruz.” şeklinde konuştu.