Fert ve toplum olarak hepimizin yaşamı paylaştığımız insanlar ve çevremize karşı görev ve sorumluklarımız vardır. Çünkü insan yalnız başına yaşamamaktadır. Fert olarak mutlu yaşamak istiyorsak toplumsal kurallara son derece dikkat etmeliyiz. Bizim dikkatsiz ve sorumsuz davranışlarımız diğer insanları hatta tüm canlıları rahatsız eder.
Çevre kirliliği çeşitleri genel olarak; hava kirliliği, su kirliliği, toprak kirliliği, gürültü kirliliği ve görüntü kirliliği olarak sınıflandırılır. Çevre kirlilikleri doğaya zarar vererek doğrudan veya dolaylı olarak doğada yaşamını sürdüren tüm canlıların zarar görmesine neden olmaktadır.
Günlük hayatta çok sık karşılaştığımız hemen hemen hepimizin her gün şahit olduğu ,hepimizin çok sık da yaptığımız bazı olumsuzlukları birlikte hatırlayalım.
Millet olarak bazı kötü alışkanlıklarımız bizlerde kronik hastalık haline geliyor. Burada birlikte hatırlayacağımız bazı kural dışı, davranışlarımız hem fert hem de toplumsal rahatsızlıklara sebebiyet vermektedir. Bunların bazılarını birlikte hatırlayalım.
Dünyanın hiç bir medeni ülkesinde evindeki elindeki çöpü, çöp tenekesinin yanına kadar götürüp çöp konteynerinin içine değil de dışına atana rastlamazsınız. Dünyanın hiçbir medeni ülkesinin de gecenin geç saatinde düğün konvoyunun, asker uğurlamanın, sünnet şöleninin ve ya başka bir sevinç halinin kulakları yırtarcasına korna sesleri ile tüm mahalleyi şehri ayağa kaldırıldığını göremezsiniz.
Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde sokak ortasında günlerce sazlı sözlü düğün ve nişan merasimlerinin yapıldığını göremezsiniz. Yayaların yürümesi için yapılan kaldırımlara araçların park edildiği,esnafların, seyyar satıcıların, dilencilerin, işyeri tabela direklerinin, tedaş ve telekom panolarının konulduğunu göremezsiniz.
Ormanlık alanlarının, piknik yerlerinin, mesire alanlarının çevreye sorumsuzca atılan binlerce çöp yığınlarının olduğunu başka bir yerde göremezsiniz. Bu kötü örneklerin benzerini yüzlercesini çoğaltabiliriz.
Dünyanın hiç bir yerinde bulunmayan birçok nimeti ve güzelliğin bulunduğu cennet vatanımızı bu kadar sorumsuzca kirletmek, çevreyi rahatsız etmek gibi ne bir hakkımız nede lüksümüz var.
Hepimizin fert olarak kendi evimizde görmek istemediğimiz bir olumsuzluğu mahallemizde şehrimizde ülkemizde yapmaya hakkımız yoktur. İyi bir vatandaş, kamil bir mü’min elinden ve dilinde hiç kimsenin zarar görmediği kimsedir diye tarif eden peygamber efendimizin, yeşil alanları, su başlarını, insanların kullandıkları yerleri kirletenlere de lanet ettiklerini hatırlatmak isterim.
Huzur içinde yaşayacağımız beldeler olsun istiyorsak lütfen daha duyarlı davranalım. Güzel mekanlarımızı fevri davranış ve sorumsuzca sıkıntılara heba etmeyelim.