Sesimi duyan var mı diyerek yazıma başlamak istiyorum.
Artık sesimiz duyulsun…
Enkaz altında değil, buradan sesimizin duyulmasını istiyoruz.
Türkiye 99 Gölcük depreminden sonra en büyük afeti yaşayarak 10 ilde 7,7 büyüklüğündeki başta merkez üssü Kahramanmaraş olan Gaziantep, Malatya, Hatay, Diyarbakır, Kilis, Adana, Adıyaman, Osmaniye ve Şanlıurfa olmak üzere pek çok şehirde hissedilen deprem ile sabaha uyandı.
Yüzyılın depremi diye adlandırılan, dünya basınında büyük yankı uyandıran depremde binlerce canımız hayatını kaybetti.
Bizde Mersin’de yaşayan biri olarak bu depremin sarsıntısını fazlası ile hissettik.
Gözümüzün önüne bir anda ilimizde yapılan yüksek ve çarpık binaların görüntüsü geldi.
Basın mensubu olarak meslektaşlarımın ve benim de sıklıkla basın toplantılarında da dile getirdiğimiz, yüksek binalara son, ranta son diye çırpınışlarımız şuan ki haklılığımızı ortaya koydu.
Öte yandan Mersin’de eski yapıların ve binalarında ivedilikle depreme dayanıklı olup olmadığının denetlenmesi gerektiğini her yerde, her zaman söyledik.
Ben bu konuda sesimi duyurmak için elimden geleni yapıyorum. Çünkü Toroslar ilçesi konutevlerde oturan biri olarak bu evlerin neredeyse 40 yıllık olduğunu, eskidiğini, deniz kumu ile yapıldığını, kaçak yapıların çoğaldığını bir an önce bu duruma el atılması gerektiğini hep söyledim.
Tabi göç ile beraber başka sorunlar da ortaya çıktı. Asayiş bozuldu. Çoluk çocuklu ailelerin buralarda artık çocuk büyütmek istemediğini de söyledik. Mahalle sakinlerinin çoğunun da bu bölgeye kentsel dönüşüm gelecek diye beklediğini de biliyoruz.
Mersin ilimizin en güzel ilçelerinden biri olan Toroslar’ın bunu hakettiğini düşünmüyorum.
Temiz havası, doğası, Otogarın yani MEŞOT’un Toroslar ilçesine alınması, Mersin Şehir Hastanesi’nin Toroslar ilçesinde olması, bitmek üzere olan Havalimanın Toroslar’a yakın olması, 3. çevre yolu ve kavşağının düzenlenmesi, tarım, köylerimiz, yaylalarımız vs. daha aklıma gelmeyen birçok şey…
Böylesine güzel bir ilçede hala Akbelen, Halkkent ve Güneykentin bu şekilde kalması inanılır gibi değil…
Tabi öte yandan güzel projelerde var…
Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak’ın göreve geldiği ilk günden bu yana üzerinde en çok durduğu kentsel dönüşüm projeleri, imar ve kaçak yapı sorunlarına dikkat çeken bir belediye başkanı olduğunu, başka belediyelere de örnek olup bizim de Toroslar ilçesinde yer alan Konutevler Akbelen, Güneykent, Halkkent mahallerinde ivedilikle yüksek kat olmayan, depreme dayanıklı binaların yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Bu deprem de binlerce can kaybettik, binlerce çocuk ailesiz kaldı.
Bir anda bir sabah; yakınlarımızı, dostlarımızı kaybederek uyandık. Hiç tanımadığımız insanların acısını yaşadık.
Büyük bir felaket yaşadık… Uzmanların yüzyılın büyük depremi diye açıklama yaptığı, dünya basınında büyük yankı uyandıran “Ölümcül deprem Türkiye’yi vurdu, İsrail ve Suriye’de de hissedildi” diyerek manşet attığı şu günlerde tarihe unutamayacağımız bir iz bıraktık.
Bundan ders almamız gerektiğini ve hemen önlemlerin alınması kanaatindeyim.
Başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Mersin Valimiz Ali Hamza Pehlivan’a, Belediye Başkanlarımıza ve bu konuda tüm yetkililere sesleniyorum.
“LÜTFEN SESİMİZİ DUYUN ARTIK”
Tüm tespit cozumlere yurekten katiliyorum..Tebrik ederim İmren Hanim..Insallah kulak verirler