İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı kurulmasını öngören kanun teklifiyle ilgili ” Dışişleri Bakanlığının teşkilatlarını güçlendirmek için bir vakıf kurulmasını kesinlikle ihtiyaç yoktur. Kaldı ki Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan, Millî İstihbarat Teşkilatının başından gelmedir, teşkilat güçlendirmesini en iyi bilenlerden birisidir. Kurulması planlanan vakıf en başta Sayın Fidan’a büyük bir haksızlıktır” dedi.
İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda dün kabul edilen Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı kurulmasına ilişkin kanun teklifinin görüşmelerinde konuştu. Kocamaz, daha önce de buna benzer vakıflar kurulduğunu hatırlattı.
“DIŞİŞLERİNİN İTİBARINI HİÇ KİMSE ZEDELEMEMELİ”
İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşülen Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanunu Teklifi’ni desteklemediklerini ifade ederek, AK PARTİ vatandaşların bekleyen ve yıllardı çığ gibi büyüyen sorunlarını çözmek yerine yine kendi sorunlarını çözmek ve birilerine yeni makamlar icat etmek, ekstra maaşlar ödemek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisinin zamanını boşa harcamaktadır. Dışişlerinin itibarını hiç kimse zedelememeli. Mutlaka liyakatli kadroların eskisi gibi iş başına gelmesi lazım. Geçmişte yapılan işlere bakınca burada bir iyi niyet sezmek mümkün değil” dedi.
“Hukuka aykırılık bu iktidarın düsturu” diyerek konuşmasına başlayan Kocamaz, söz konusu teklifin Meclis İçtüzüğü’nün 23. ve 38. maddeleri göz ardı edilerek Genel Kurul’a getirildiğini vurguladı.
Kocamaz, “ Kanun teklifinin 9’uncu maddesinde vakıfta görevli kişilerin herhangi bir sosyal güvenlik kurumlarından emeklilik veya yaşlılık aylığı alanların aylıklarının kesilmemesine yönelik düzenleme yapılmaktadır. Bu düzenlemeyle vakıfta görev yapacak olan özellikle yönetim kurulu üyeleri hem emekli maaşlarını hem de vakıftan maaş alacak ve hem de huzur hakkından yararlanabilecektir. Vakfa sadece emekli maaşı konusunda istisna getirilmiyor, vakıf, yapılacak bağış ve yardımlar sebebiyle veraset ve intikal vergisinden, sahip olduğu ve olacağı taşınmaz mallar bakımından da her türlü tapu, harç ve emlak vergisinden muaf tutulacak. Ayrıca vakfa yapılacak bağış ve yardımlara da gelir ve kurumlar vergisi istisnası getirilmektedir” ifadelerini kullandı.
“KURULMASI PLANLANAN VAKIF EN BAŞTA SAYIN FİDAN’A BÜYÜK BİR HAKSIZLIKTIR ”
Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanunu Teklifi’nin genel gerekçesinde “Dışişleri Bakanlığı teşkilatının faaliyetlerinin güçlendirilmesi, personelin temsil kabiliyeti, yüksek ve donanımlı olarak yetiştirilmesi amaçlanmaktadır.” denilmekte olduğunu hatırlatan Milletvekili Kocamaz, “Kurulması planlanan vakıf en başta Sayın Fidan’a büyük bir haksızlıktır ”şeklinde konuştu.
Kocamaz, “Dışişleri Bakanlığımızın tarihçesine baktığımızda kökleri çok eskilere dayanmaktadır. Bugünkü Dışişleri Bakanının görevini geçmişte 19’uncu yüzyıla kadar Osmanlı İmparatorluğu’nda Reîsülküttâb yürütmüştür. Osmanlı Devleti’ndeki hariciye nazırlığı o günlerdeki dar ve çok küçük bir kadrodan bugün çok geniş ve büyük bir kadroyla çalışmaktadır. Bu nedenle Bakanlığın vakıf dâhil olmak üzere hiçbir paralel ve yan kuruluşa ihtiyacı yoktur. Dışişleri Bakanlığı bünyesinde 1 bakan, 3 bakan yardımcısı, 13 genel müdürlük olmak üzere çok sayıda yurt içi ve yurt dışı temsilcisi görev yapmaktadır. Dışişleri Bakanlığının teşkilatlarını güçlendirmek için bir vakıf kurulmasını kesinlikle ihtiyaç yoktur. Kaldı ki Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan, Millî İstihbarat Teşkilatının başından gelmedir, teşkilat güçlendirmesini en iyi bilenlerden birisidir. Kurulması planlanan vakıf en başta Sayın Fidan’a büyük bir haksızlıktır” dedi.
“DIŞ İŞLERİNDE YAŞANAN SORUN TAMAMEN BİR ZİHNİYET VE İZLENEN YANLIŞ DIŞ POLİTİKA SORUNU”
AK PARTİ iktidarına kadar Dışişleri Bakanlığının geçmişten günümüze kadar gelen köklü ve güçlü bir teşkilat yapısı bulunduğuna dikkat çeken İYİ Parti’li Kocamaz, Dış işlerinde yaşanan sorunun tamamen bir zihniyet ve izlenen yanlış dış politika sorunu olduğunu ileri sürdü.
Kocamaz,” Sizler bu güçlü yapıyı “monşerler topluluğu” olarak gördünüz ve yirmi iki yıl içinde acımadan yıktınız, yok ettiniz, kurumsal hafızasına büyük zarar verdiniz; bunların yerine, ehliyetsiz, liyakatsiz ve meslekten gelmeyen yeteneksiz kişileri sırf yandaş olduğu için atadınız. Sizin döneminizdeki bu yeteneksiz atamalar yüzünden Türkiye’nin dış politikası millî olmaktan çıktı ve neredeyse yerlerde sürünmeye başladı. Böylece, bir devlet politikası olarak yürütülmesi gereken dış politika, ideolojik saiklerle belirlenir hâle geldi” ifadelerine yer verdi.