Vali Ali Hamza Pehlivan, 18-24 Mayıs tarihleri arasında kutlanan “Müzeler Haftası” kapsamında Mersin Arkeoloji Müzesi’nde düzenlenen Müzeler Günü kutlama programına katıldı.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başlayan programda Vali Pehlivan yapmış olduğu konuşmasında; “Dünya kültür mirasının korunması ve müzeciliğin tanıtılması amacıyla UNESCO tarafından tüm dünyada “18 Mayıs Müzeler Günü” ilan edilmiştir. Ülkemizde 1982 yılından beri 18-24 Mayıs tarihleri arasında “Müzeler Haftası” kutlanılmaktadır.

Müzeciliği değişik boyutlarıyla tanımlayabilir, tasvir edebiliriz. Bu bağlamda özellikle de arkeoloji müzelerimizi hayat yolunda ilerlerken adımlarımızı geleceğe doğru atarken ara ara durup şöyle geriye doğru bakmak olarak tanımlayabiliriz.

‘İnsanoğlu geçmişte nasıldı? Neredeydi? Neler yapıyordu? Nasıl yaşıyordu? Neler yapmıştı? Neler söylemişti/yazmıştı?

Bu bağlamda Müzeler insanlık tarihini adeta gözler önüne seren yapılardır. Bu bağlamda ülkemiz aslında bütünüyle bir açık hava müzesi niteliği taşımaktadır.

Nereye gidersek gidelim yurdumuzun her köşesinde muhakkak tarihten bir izle, insanoğlunun bir eseriyle karşılaşırız. Doğal varlıkları da eklendiğinde ülkemizi genel olarak ‘cennet misali‘ olarak tanımlayabiliyoruz.

81 vilayet içerisinde Mersinimizde birçok alanda olduğu gibi bu konuda da müstesna bir yere sahiptir. Geçmişten bugüne tespitleri yapılmış 926 sit alanımız bulunmaktadır. İlimizde 16 bin kilometrekare yüz ölçümü içerisinde Tarsus’tan Anamur’a kadar geniş bir alanda yayılmış durumdadır.

Bunların bir kısmı arkeolojik, bir kısmı tarihi, bir kısmı kentsel, bir kısmı da karma sit alanlarından oluşmaktadır. Bununla birlikte tescilli taşınmaz sayımız 1.642’dir. Çok önemli bir rakam.

Müzelerimiz, geçmişi bugünlere ve yarınlara taşımak adına çok önemli bir fonksiyon üstlenmektedir. Müzecilik çalışmalarını arkeologlarımızın, sanat tarihçilerimizin, ilgili hocalarımızın rehberliğinde sürdürüyoruz. Bu alandaki çalışmaları başta Kültür Turizm Bakanlığımız olmak üzere İlde ilgili kurumlarımızla, kuruluşlarımızla destekleme gayreti içerisindeyiz. Yapılan çalışmalar bir yandan tarihe ışık tutarken bir yandan da bugünkü yaşama ve bugünün turizmine de katkı sunuyor.

46 yıllık bir geçmişe sahip olan Mersin Müzemiz yeni hizmet binasında 7. yaşını 18 Mayıs’ta doldurmuş durumdadır. Nice yıllar diliyorum. İlimizde 8’i Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, 1’i Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, 2’si de özel müze olmak üzere toplamda 11 müzemiz bulunmaktadır.

11 adet de ören yerimiz mevcuttur. Geçtiğimiz yılın rakamlarına baktığımızda 237 bini müze kartlı olmak üzere ve 34 bini yabancı olmak üzere toplamda 605 bin kişi müzelerimizi ve ören yerlerimizi ziyaret etmiştir. Bu sayı pandemi öncesinde baktığımızda 750 binlere kadar çıkmış, pandemi döneminde yarı seviyelerde iken 2022 ve 2023 yıllarında toparlama dönemine geçilmiş ve pandemi öncesi rakamlara doğru çıkmaya başlamıştır.

Arkeolojiyi adeta ‘İğne ile kuyu kazmaya’ benzetebiliriz.

Adeta iğneyle kuyu kazmak gibi onları yapıları zedelemeden, onların özelliğini bozmadan ortaya çıkarmak bunların makalelerini yazmak ilgili müzeye kazandırmak, insanların ziyaretine açmak başlı başına emek isteyen süreçlerdir. Bu meşakkatli çalışmalarla tarihin bir dönemine, bir noktasına, bazen bir yapısına, bir olayına ışık tutulmaktadır.

İlimizde son dönemde ilgili kurum kuruluşlarımızla, paydaşlarımızla sık sık bir araya geliyoruz. En son geçtiğimiz hafta turizm tanıtım komisyonumuzu yeniden topladık. Belli aralıklarla bir araya geliyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığımız 81 İl odaklı tanıtım anlayışıyla çok güzel çalışmalar yapmaktadır. Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) tanıtım çalışmalarını koordine etmektedir. Biz de hem bakanlığımızla hem TGA ile yakım temas ve işbirliği içindeyiz.

Bugüne kadar İlimizde yapılan çalışmaların üzerine neler koyabiliriz? İlave neler yapabiliriz? Bu soruların yanıtını verip somut çalışma ve faaliyetler gerçekleştirme gayreti içerisindeyiz.

İlimizde birçok eserimiz olduğunu hepimiz biliyoruz. Bunlar içerisinde UNESCO geçici listesinde yer alan 4 ana varlığımız var. Bunlar; Tarsus St. Paul Kuyusu,Kilisesi ve çevresi, Kız Kalesi ve Antik Kenti, Alahan Manastırı ve Mamure Kalesi’dir.

Bu yapılarımız ile ilgili Türkçe ve İngilizce bir yayın hazırlattık. Bu yayında yer alan bilimsel makaleler için hocalarımızdan destek aldık. Tanıtımını da önümüzdeki günlerde yapacağız. Bunu niye yaptık? Daha önceki dönemde geçici listeye dahil olmuş ama epeydir üzerinde bir çalışma yapılmadığını tespit ettik.Bu konuya odaklanmanın fayda sağlayacağını düşündük.

Kültür ve Turizm Bakanlığımızın ilgili birimleriyle UNESCO nezdinde öncelikle bu eserlerimizi, bu varlıklarımızı kalıcı listeye aldırmaya çalışacağız. Kültür turizmi yapmak isteyenler bir öncelik listesi sıralaması yaptıklarında ziyaret etmeyi düşündükleri yerlere dair oluşturdukları öncelik listesinde, o yerde UNESCO’ya dahil varlıkların olup olmadığına bakmaktadırlar.

Bizim önceliğimiz geçici listedeki varlıklarımızın kalıcı listeye girmeleri için çalışmak hemen akabinde veya beraberinde de var olan diğer eserlerimizi önce geçici listeye ve süreç içerisinde de kalıcı listeye girmesini sağlamaya çalışmaktır. Sahip olduğumuz varlıkları öncelik sırasına göre bilimsel çalışmalarla, uzmanı hocalarımızla birlikte dosyalar hazırlamak suretiyle yeni başvurularımız olacaktır. Geçici listedekilerin kalıcı listeye girmesiyle ilgili takibimizi sürdüreceğiz.

Arkeolojik kazı yapılan alanlarımız ile restorasyon çalışmalarımızı önemsiyoruz. Uzuncaburç’ta,Kız Kalesinde, Silifke Kalesinde,Kelenderis Limanında, Mamure Kalesinde, Soli Pompeopolis’te, Anamuryum Antik Kentinde çok önemli mesafeler aldık.

10 ayrı noktada arkeolojik kazımız var.

Buralardaki çalışmaları hızlandırıp gerek yerli gerek yabancı daha çok turistin ziyaret etmesini sağlama gayreti içerisinde olacağız.

Müzeler Haftasının müzeciliğin tanıtılması, geliştirilmesi açısından hayırlı ve faydalı neticelere vesile olmasını diliyorum. Bu vesileyle, Mersin Müzemiz de dahil olmak üzere İlimizde müzecilik anlanında gerekli hizmetlerin hayata geçmesindeki desteklerinden dolayı başta Kültür ve Turizm Bakanlığımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Yerelde buna katkı sunan bütün kurum, kuruluşlarımıza hocalarımıza, arkeologlarımıza, sanat tarihçilerimize bütün emeği geçenlere teşekkürlerimi sunuyorum.’’ dedi.
Programda; Mersin Arkeoloji Müzesi Müdürü Songül Ceylan Bala da konuşma gerçekleştirdi. İlimizde yapılan “Arkeolojik Kazılar” ile ilgili arkeolog Funda Yüksel Özer tarafından sunum yapıldı.

Drama Eğitmeni Lütfiye Kızılaslan Tosun müze içerisinde Tevfik Sırrı Gür Lisesi öğrencileri ile birlikte drama etkinliği gerçekleştirdi.

Arkeoloji Müzesi’nde Valimiz Ali Hamza Pehlivan, Müze içerisinde bulunan Atatürk ve Arkeoloji Sergisi’ni, zaman tüneli, kronolojik sergi salonu, ölü kültü alanlarını, etnografik eserlerle beraber Yumuktepe Höyüğü’nün canlandırması ve kazıdan çıkan eserleri, Soli Antik Kenti’nden çıkarılan eserler ile Ayaş Elausse Sebaste kazısından çıkarılan eserlerin olduğu bölümleri gezdi. Arkeolojik, Etnografik eserler ile Sikke ve Mühürleri inceledi.

Mersin Arkeoloji Müzesi’nde düzenlenen programa; Yenişehir Kaymakamı Nevzat Şengök, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Naci Yılmaz, İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Emel Gökbel , Orman Bölge Müdürü Rifat Ateş, Kültür ve Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir, Büyükşehir Belediyesi Sosyal İşler Dairesi Başkanı Bengi İspir Özdülger, AK Parti İl Başkan Yardımcısı Cevdet Bal, kurum müdürleri,arkeologlar,sanat tarihçileri ve diğer davetliler katıldı.