Mersin Barosu Avukatlarından Ferhan UÇAR, Orman Kanununun Hukuki Boyutu ve Güncel Sorunları Hakkında Manşet Mersin internet haber sitesine önemli bilgiler aktardı.
ÖZEL RÖPORTAJ / İMREN SARI
Sayın Uçar, öncelikle bizlere zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Sizlerle Orman Kanununun Hukuki boyutu ve güncel sorunları üzerinde biraz konuşmak isteriz. Ferhan Bey bize kısaca Orman Kanunu’nun hukuki temellerinden bahseder misiniz? Orman Kanunu’nun temel amacı nedir?
- Türkiye’nin doğal zenginlikleri arasında yer alan ormanlar, yalnızca yeşil alanlar değil, aynı zamanda biyoçeşitliliğin, su kaynaklarının ve temiz havanın güvencesidir. Bu nedenle, ormanların korunması ve sürdürülebilir kullanımı büyük önem taşır. İşte tam da bu noktada, 6831 sayılı Orman Kanunu, orman varlıklarımızı koruma amacıyla devreye giren en temel yasal düzenlemelerden biridir.
- Orman Kanunu, 31 Ağustos 1956 tarihinde yürürlüğe girmiştir ve Türkiye’deki orman alanlarının tanımını, korunmasını, geliştirilmesini ve işletilmesini düzenler. Kanun, ormanların “kamu yararı” gözetilerek korunması gerektiğini açıkça belirtir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devredilemez; bu ormanlar, Anayasa tarafından da güvence altına alınmıştır. Anayasa’nın 169. maddesi gereği, ormanlar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır ve kamu yararı esasıyla yönetilir.
Orman Kanunu’nun temel hedefleri şunlardır:
- Ormanların yok edilmesini önlemek,
- Ağaçlandırmayı teşvik etmek,
- Orman suçlarını engellemek,
- Orman köylerinin kalkınmasını desteklemek,
- Doğal dengeyi ve ekosistemi korumak
Orman Kanunu hangi durumları kapsıyor ve bu kapsamdaki durumların ihlal edilmesi neticesinde hangi Cezai hükümler uygulanmaktadır?
- Ormanların sınırlarının belirlenmesi, ağaç kesimi, yangınlarla mücadele, ormanların izinsiz kullanımı ve işgali gibi konular Orman Kanunu kapsamındadır. Bu kapsamda Kanun, ormanların yasa dışı yollarla tahrip edilmesi durumunda ağır yaptırımlar öngörür. Örneğin:
- Orman yakma suçu, hem hapis cezası hem de para cezası ile cezalandırılır.
- Devlet ormanlarından izinsiz ağaç kesimi, hapis ve tazminat gerektirir.
- Orman alanlarına yapı inşa etmek kesin olarak yasaktır.
Kanunun en çok tartışılan maddelerinden biri 2/B maddesi. Bize biraz bu maddeyi açıklar mısınız?
- Evet, 2/B maddesi oldukça tartışmalıdır. Bu madde, orman niteliğini kaybetmiş arazilerin orman sınırları dışına çıkarılmasını ve bu arazilerin değerlendirilmesini düzenliyor. 1980’lerden itibaren bu tür alanlar özellikle yerleşim ve tarım amacıyla kullanılmaya başlandı. Bu durum, orman alanlarının daralmasına neden oldu. Eleştirilerin temelinde, “orman vasfını yitirdi” denilerek bazı kamu arazilerinin özel mülkiyete geçmesi yatıyor.
Orman Kanunu çevre hukuku açısından yeterli mi sizce? Yoksa güncellenmesi gereken noktalar var mı?
- Mevcut haliyle Orman Kanunu’nun birçok yönü çağın gereklerine uymuyor. Özellikle iklim krizi, biyolojik çeşitliliğin korunması ve orman yangınları gibi konulara ilişkin düzenlemeler daha güçlü hale getirilmeli. Kanunda hâlâ “orman suçlarına karşı cezalar” yer alsa da, bu cezaların etkin uygulanması ve caydırıcılığı konusunda sorunlar var. Ayrıca ormanların sadece ekonomik kaynak değil, ekosistem unsuru olarak görülmesi gerektiği daha açık vurgulanmalı.
Ormanların Geleceği İçin Ne Yapabiliriz?
- Yasa koymak elbette önemlidir. Ancak bu yasaların uygulanması, denetlenmesi ve toplum tarafından benimsenmesi en az kanun kadar kritiktir. Bu nedenle:
- Orman yangınlarına karşı bilinçlenmeliyiz.
- Ağaçlandırma çalışmalarına destek vermeliyiz.
- Ormanlara çöp atmamak, yangına sebep olacak davranışlardan kaçınmak, izinsiz ağaç kesmemek ve gördükleri olumsuzlukları yetkililere bildirmek gibi basit ama etkili adımlar atabilirler.
- Orman suçlarını görmezden gelmemeliyiz.
Orman Kanunu, sadece bir yasal metin değil; doğayla olan ilişkimizi düzenleyen etik bir çerçevedir. Her bir birey, bu kanunun koruduğu değerlere sahip çıkarak gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakabilir. Toplum olarak ormanlara sahip çıkmak, sadece devletin değil, hepimizin sorumluluğudur. Orman sadece ağaç değildir. Orman, yaşamdır. Ormanlar hepimizin geleceği.
Değerli bilgileriniz için çok teşekkür ederiz.
- Ben teşekkür ederim. Ormanlarımızı hep birlikte koruyalım.