Bayramlaşmak:
Bayramların kutlu olmasını dileyen Cenab-ı Allah (cc) yarattığı tüm canlıların da maddi manevi mutlu olmasını dilemiştir. “Kutlu” kelime anlamıyla zaten bir iyilik, Uğur getirmesi temennisidir.
Kutlu olgusunu yaşamak ve yaşatmak için bize düşen de canlılara, doğaya, evrene iyilik yapmak, pozitif enerji yaymaktır.
Bizim kültürümüzde bayram geldiğinde güzel elbiseler giyilir, başkalarına karşı güzel sözlerle dilek ve temenniler edilir, küsler barışır, muhtaçların ihtiyaçları karşılanır, çocukların yüzü güldürüler, yani her şeyin güzel yönüne bakılarak bayramlaşılır ve bayramın tadı ruhlarda o zaman hissedilir.
Müslüman kibire kapılıp da; amir memuruyla, patron işçisiyle, büyük küçüğüyle, komşu komşusuyla, zengin fakiriyle bayramlaşmayı terk etmemelidir.
Heleki temsil edilen makam; kutsal saydığımız tüzel kişiliği temsil esiyorsa burada gerçek kişilerin bir önemi olamayacağından asla keyfiyet kullanılmamalıdır.
Ey kibir sahibi; Unutmaki bu dünyada makamlar, şöhretler, mal mülk geçicidir…
Şairin dediği gibi:
Zülf-i siyâhı sâye-i perr-i hümâ imiş
İklîm-i hüsne anun içün pâdişâ imiş
Bir secde ile kıldı ruh-ı âfıtâbı zer
Hâk-i cenâb-ı dûst ‘aceb kîmyâ imiş
Âvâzeyi bu ‘âleme Dâvûd gibi sal
Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş
Görmez cihânı gözlerümüz yâri görmese
Mir’ât-ı hüsni var ise ‘âlem-nümâ imiş
Zülfün esîri Bâkî-i bî-çâre dûstum
Bir mübtelâ-yı bend-i kemend-i belâ imiş
Türkçesi:
Sevgilinin siyah saçları,hüma kuşunun kanadının talih bağışlayan gölgesi imiş.
Onun için o güzellik ülkesinin sultanı imiş.
Bir secde etmekle güneş gibi güzel yüzü altına dönüştü
Sevgilinin çevresinin toprağı nasıl bir kimya imiş
Yüksek sesini bu aleme Davut gibi sal
Çünkü bu gök kubbede baki kalan ancak hoş bir seda imiş.
Gözlerimiz sevgiliyi görmezse dünyayı görmez olur.
Onun güzelliğinin aynası varsa dünya görünür olur.
Bu biçare Baki zülfünün esiridir sevdiğim,
Bela kemendinin esaretinin bir tiryakisi imiş.
Baki