Umutların Karanlık Gölgesi: Beklentilerin Yolculuğunda Gerçeklerle Yüzleşmek

Sevgili Okurlar,

Ülkemizde 21 yıllık kesintisiz iktidarın ardından yapılan seçimlerde, birçok eleştiriye muhatap olan ve birçok alanda da başarılarıyla toplumda takdir gören çalışmalara imza atan hükümet, 14—28 Mayıs seçimlerinde ittifakını genişleterek halktan aldığı destekle 5 yıl daha iktidarının devamını sağlamış oldu.

Peki, Cumhur ittifakına ve adayı Sayın Cumhurbaşkanımıza millet neden tekrar destek verdi?

Başta milletin beka meselesine duyduğu hassasiyet, terörle mücadele, milli savunma sanayindeki başarılar, vesayetten, işgal girişimlerimden kurtuluş ve dış güçlerin ülkemize olumsuz etkilerinin azaltılması, manevi kazanımların kaybedilmemesi, yüzyılın deprem felaketi yaralarının hızlıca kapatılma gayretleri, geçmişte ekonomik bakımdan da iyi denilebilecek süreçlerin yaşanmış olması gibi başlıca bir çok konuda kamuoyunda memnuniyet uyandıran gelişmelerdi. Hatta seçimlerden önce başlayan ekonomik sıkıntılar ve parametre göstergeleri, halkımızı “Yaparsa reis yapar” diyerek itimadını sandıklara yansıtması.

Seçimlerin ardından şimdilerde ise ülkemizin önemli bir kesimi ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kaldı. Yinede halkımız, ülke ekonomisinin düzeltileceğine dair umuduyla beklemeye devam ediyor.

Bütün bu umut ve beklentiler gün geçtikçe zayıflayarak yerini karamsarlığa bırakmak üzere. Çünkü geldiğimiz noktada gerçekler, umutların ötesinde bir tablo çiziyor. Hayat pahalılığı, zamlar, vergiler, işsizlik, derken milletimizi adeta bir sıkıntılar sarmalına sokuyor. Daha da vahimi, Merkez Bankasının Sn. Başkanı açıklamalarına göre 2025’e kadar ekonomik rahatlama öngörmüyor. Oysa halk, güçlü devletinin kendi yaratacağı ekonomik ve sosyal kaynaklarla hem maddi hem de manevi çözümler üretebileceğine olan inancına sahipti. Ancak her geçen gün omuzlarına binen mali külfetler, vatandaşlarımızın yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor.

Beklentilerimizin karanlık gölgesi, önceden yaşanan başarılı hizmetleri bile silikleştirmekte, şu anki ekonomik sıkıntıları gölgede bırakmaya, gündemden çıkarmaya yetmiyor. Halkımızın önemli bir kesimi artık hayatlarını idame ettirmek için temel ihtiyaçlarından kısarak yaşam mücadelesini veriyor. Gençlerimiz gelecek endişesi taşımakta, aileleri çocuklarının geleceği için derin kaygıları artmakta.

Beka meselesi anlayışına bir de ekonomik beka kavramı eklenmesin!

Bu satırları yazarken sadece sitem etmek değil, aynı zamanda gelecek için umut dolu bir çağrıda bulunmak istiyorum. Ülkemiz için çalışan, gayret gösteren ve sorumluluklarını yerine getiren yöneticilerimizden, ekonomik sorunlara çözüm üretirken halkın durumunu gözeterek kararlar almasını bekliyoruz. Devletimiz kendi ekonomik kaynaklarını yaratacak güçte olduğuna inanıyoruz.

Umutlarımızı ve güvenimizi yeniden yeşertecek, milletimizi ekonomik sıkıntılardan kurtaracak adımların bir an önce atılmasını umuyoruz. Bu süreçte, halkın feryadını duyan yöneticilerimizin, vatandaşların sesine kulak vererek ve çözüm için tüm siyasi parti ve kesimlerle işbirliği içinde çalışarak ülkemizi ekonomik olarak güçlendireceğine olan inancımızı koruyoruz.

Herkese umutlu yarınlar diliyorum.