“MEVLİD-İ NEBİ” « Manşet Mersin | Mersin Haber Sitesi

SON DAKİKA

KIŞ’TAN ‘HURDA ARAÇ TEŞVİKİ’ ÇAĞRISI

EKONOMİ, GENEL, OTOMOBİL, TEKNOLOJİ, YEREL HABERLER

“MEVLİD-İ NEBİ”

Bu haber 25 Eylül 2023 - 23:54 'de eklendi ve 248 kez görüntülendi.

     26 Eylül Salı gününü 27 Eylül Çarşamba gününe bağlayan gece Rahmet elçisi Hz. Muhammed (SAV)’ın dünyaya teşriflerinin bir yıl dönümünü daha idrak edeceğiz inşallah; Bu gecede İslam dininin yüce Peygamberi, bütün beşeriyetin hidayet ve fazilet rehberi ,örnek ve rehber insan, son Peygamber Hz. Muhammed (SAV) dünyaya gelmiştir.

Peygamber efendimizin doğduğu gecenin sabahı feyizli bir gündü. İnsanlık için yepyeni bir güneş doğmuştu, Hz.Adem ile başlayan tevhidi akidesi yeniden canlanmış, cehalet ve batıl inançlarla bunalan ruhlar bu doğuşla aydınlığa kavuşmuştu.

Bir fazilet güneşi ve hidayet meşalesi olan Peygamber efendimizin doğumu Allah’ın tüm insanlara büyük bir lütfuydu. Bu hususu Kur-an’ı Kerim’de Cenabı Hak Ali İmran 164. ayette “İçlerinden kendilerine Allah’ın ayetlerini okuyan, onları kötülüklerden arıtan, kendilerine kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle Allah Müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur buyurmaktadır.

Çünkü; O doğmadan insanlar büyük bir sapıklık içindeydiler. Her türlü değer ölçülerini yitirmişler, haksızlık alabildiğine yayılmış, hayır ve fazilet namına hiçbir şey kalmamış, sosyal hayat tamamen bozulmuş, merhamet ve şefkat kalplerden tamamen silinmiş, kadın esir muamelesi görmekte, kız çocukları erkek adamın erkek çocuğu olur diye bizzat babaları tarafından acımasızca kumlara gömülüp katledilmekteydi.
Küfür ve şirk gönülleri karartmış haksızlık hayatın bütün alanlarını kuşatmıştı. Sosyal dengeler bozulmuş, ahlaki değerler yozlaşmıştı. Akrabalık bağları koparılıyor, komşuluk hukuku ihlal ediliyor, kadınlara ve kız çocuklarına insanı muamele yapılmıyordu. Güçlüler zayıfları eziyor, emeğin alın terinin hakkı verilmiyordu. Kısaca dünyada insanlığın en çok muhtaç olduğu huzur, adalet, dürüstlük, ahlak, can, mal, namus ve nesil güvenliği kalmamıştı, İşte sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) zulmün ve karanlığın böylesine yoğun olduğu bir dönemde Rebiül-evvel ayının 12.günü Pazartesi gecesi dünyayı şereflendirdi. Putperestlik ve hurafelerle kararan gönülleri Kuran’ın nuruyla aydınlattı. İnsanlığı yalnız Allaha kulluk etmeye çağırdı. Bu çağrıya kulak verenlere sözün doğrusunu söylemeyi, emanete riayet etmeyi, akrabalık bağlarını korumayı, komşularla iyi geçinmeyi ve kan dökmekten sakınmayı öğütledi.

Zina yapmaktan, yalan söylemekten, yetim malı yemekten haksız kazanç sağlamaktan, namuslu insanlara iftira etmekten uzak durmayı emretti. İnsanları namaz kılmaya oruç tutmaya, zekat vermeye, iyilik yapmaya bireysel ve toplumsal sorumluluklarını yerine getirmeye davet etti. Böylece O 23 yıllık peygamberlik hayatı boyunca; Şirkin yerine tevhidi, zulmün yerine adaleti düşmanlık ve ayrılığın yerine kardeşlik ve dayanışmayı getirdi.

Doğruluk güvenilirlik adalet hoşgörü, nezaket ve cömertlik gibi ahlaki davranışlarıyla kendisi bizzat insanlara örnek oldu. Buna karşılık kan davası gütmek, İntikam peşinde koşmak, kin beslemek içki içmek, kumar oynamak, haksızlık yapmak, haksız kazanç sağlamak, yetim malı yemek, yalan söylemek, gıybet etmek, koğuculuk gibi fert ve toplum huzurunu bozan gayri ahlaki davranışlarla sonuna dek mücadele etti. İşte onun için efendimizin dünyaya gelişi insanlık için, büyük bir lütuftu. Allah ;O’nu sevmiş`; bizimde onu sevmemizi emretmiş, Bizim kurtuluşumuzu O’nun sevgisine bağlamış.(Tevbe suresi 24. ayet) Onun muhabbetinden bir şey taşımayan ölüdür. Onun sevgisini terennüm etmeyen diller kurudur..
Hz Peygamber (SAV) ideal insanlığa canlı bir örnek oldu, sadece itikat ve ibadette değil aynı zamanda güzel ahlak numunesi, kanun koyucu, hakim, devlet başkanı, ordu komutanı, mürşit ve diplomat olarak, aile reisi olarak insanları eğitti 23 sene gibi kısa bir zaman içerisinde bedevi bir toplumdan kıyamet kopuncaya kadar, insanlara her şahsı örnek olacak medeni bir toplum meydana getirdi. Evet; her Mevlid-i Kandili kendimiz için, aile ve toplumumuz için bir endam aynası yapmalıyız. Kendimizi, ailemizi, toplumumuzu, insanlığımızı bu açıdan gözden geçirmeliyiz.

    Bugün dünyada insanlık muhtaç olduğu huzur ve mutluluğu bulamamıştır, İçtimai hayatın bozukluğundan, her türlü ahlaki çöküntüden, kurtulmanın yegane yolu alemlerin efendisi SAV’ın cihan şümul olan nübüvvet ve risaletine, fazilet ve adaletine, şecaat ve doğruluğuna, Kur’an-ı Kerim’de övülen ahlakına sarılmakla mümkün olacaktır.

Alemlere rahmet olarak gönderilen sevgili peygamberimizi daha iyi anlayıp, ibret dolu hayatını, yaşayışını örnek almakla olur. Sevgili peygamberimizin doğumunu nefis muhasebesi için bir fırsat bilmeliyiz. Kandil insani ilişkilerimizin güçlenmesine olumsuzlukların giderilmesine iyiliklerin çoğalmasına vesile olmalıdır.

Peygamberimizin doğumunu anmaktan asıl gaye; evrensel olan nübüvvetini, Allah’a olan tevekkül ve itimadını, Kur’an’a dayanan yüce ahlakını, insanlık ve merhametini, insaf ve adaletini, sabır ve sebatını, kerem ve cömertliğini, fazilet ve cesaretini, kısaca insanlığa sunduğu değerleri ve hayat biçimini anlamak, biz bunun neresindeyiz diye düşünmek, hatalarımızı gözden geçirme fırsatını yakalamaktır. Zira Peygamberimizin getirdiği değerlere uymadan Allah’ın sevdiği bir kul olmamız mümkün değildir. Nitekim “Habibim, de ki: Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın” ayeti, Allah’ı sevmenin peygambere uymaya bağlı olduğunu ifade etmektedir.
Yüce Rabbimizin bizlere fırsat olarak sunduğu çok değerli vakitlerden biri olan Mevlid-i kandilini Rabbimizin rahmet yüklü mesajı Kur’an-ı Kerim’i ve âlemlere rahmet olarak gönderdiği Peygamberimiz (sav)’in Sünnetini daha iyi anlamaya, bunun için de gönlümüzü Kur’an’a açmaya ve Sevgili Peygamberimiz(sav)’in örnek hayatını ve ahlakını rehber edinmeye bir vesile kılmalıyız.
Peygamber Efendimizi daha yakından tanımaya, çocuklarımızı O’nun sevgisi ile yetiştirmeye, Kur’an-ı okuma ve anlamayı ibadet, yaşamayı hayatımızın gayesi edinmeye çalışmalıyız.

   Bu duygu ve temennilerle, Sevgili Peygamberimizin dünyayı şereflendirmesinin yıldönümü olan Mevlid kandilinin bütün insanlığa rahmet ve huzur getirmesini, O’nu ve insanlığa getirdiği en büyük hediye olan Kur’an’ı yakından tanımamıza ve çağrısı etrafında birleşmemize ve istikamet üzere olmamıza vesile olmasını Yüce Mevlâ’dan niyaz eder, milletimizin, camiamızın ve bütün İslam âleminin Mevlid Kandilini tebrik ederiz.

AHMET GÖRGÜLÜ
Diyanet-Sen Mersin Şube Bşk

Ahmet Görgülüdiyanetsen33@hotmail.com

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

beyaz tesettür elbiseAyakkabıBot ve çizmeGünlük ayakkabıBot ayakkabı modelleriÇizme ayakkabıTerlik ayakkabıSandaletBabetSpor ayakkabıTopuklu ayakkabıİç giyimMayoÇorapPijama takımıGece elbisesiPlaj giyimGiyimBüyük bedenEtekTrenckottarz eşofman takımları bayanMontGömlekPantolonT-shirtSweatshirtKırmızı elbiselerCeketÇantaÇanta aksesuarlarBebek bakım çantasıSpor çantaOkul çantasıLaptop çantasıPortföy çantaBel çantasıPostacı çantasıEl çantasıSırt çantaBebek bakım çantasıOmuz çantası