İçinde bulunduğumuz zaman insanlarımızın en fazla kanaate muhtaç oldukları zamandır.
Çünkü her geçen gün ihtiyaçlarımız çoğalmakta ve çeşitlenmektedir.
Doyumsuzluğun zirveye çıktığı, hırsın şiddetlendiği günümüzde kanaate, elimizdeki ile yetinmeye çok ama çok ihtiyacımız var.
Teknolojideki hızlı değişim insanların ihtiyaçlarını da artırmaktadır.
Eskime yerine moda ile sürekli yeni çıkan şeyler takip edilmektedir.
Elimizde bulunanlar ihtiyacı karşılasa bile, yeni modeller büyük bir iştiyakla alınmaya çalışılmaktadır.
Bu tatminsizlik ve doyumsuzluk bizleri sürekli yeni arayışlara ve israfa sevk etmektedir.
Hayatımızın her alanında fazlasıyla buluna israf, iktisadın bereketini ve kanaatten gelen memnuniyeti kaybettiriyor aynı zamanda insanı içinden çıkılmaz bir strese sevk etmektediyor.
İnanan insanlar olarak bize düşen böylesine zor zamanda yapmamız gereken şey hamd etmek, şükretmek ve elimizdekinin kıymetini kadrini bilmektir.
Durumu bizden daha çok ama çok kötü ve zor durumda olanların hallerine ibretle bakıp halimize şükretmektir.
Tatmin duygusunu elde edemeyen insanların hırs ile hayatlarını heba ettiklerini hatırlatmak isterim.
Elindekiyle yetinmeyip tamahkarlık arzusu içinde olanların kanaat duygusu körelmiştir.
Dünyanın nimetini böyle insanlara verseniz bile onları tatmin edemezsiniz. Daha fazlasını arzu ettiklerini göreceksiniz.
Alemlere Rahmet Peygamberimizin ifadesiyle insana bir vadi dolusu altın verilse tekrar bir vadi dolusu altın daha ister,
oda verilse üçüncüsünü ister böylesine insanların gözünü ancak kara toprak doyurur buyurarak aç gözlülüğün kanaatsizliğin nasıl bir hastalık olduğunu dile getirmektedir.
Mevlana:”kanaat sahibi olan zengin dir.”der.
Kanaati olmaya her zaman fakirdir.
Maddi imkanın bol olması, sahip olunan dünyalık imkanlar hiçbir zaman insanı zengin yapmaz.
“İnsan paylaştığı kadar paylaştığıyla zengindir”.
Allahın kendisine verdiği emanetin ve nimetin üzerine çöreklenmiş sanki kendisiyle mezara götürecek gibi,
mağdurların, mazlumların, çaresizlerin ihtiyaç sahiplerinin feryatlarına kulak vermeyenlerin ellerindeki mallarının hamalları haline geldiklerini çoğu zaman üzülerek görmekteyiz.
Kanaat eden izzet bulur, kanaat eden hayatından lezzet alır.
Doyumsuzluk ise zillettir.Efendiler efendisi Peygamberimiz:
Allah’ım doymayan kalpten, kabul olunmayan duadan sana sığınırım diye dua ederek
kanaatin insana verilen güzel bir meziyet olduğuna işaret eder ve Cenabı Allah tan kanaat ister.
Allah Gönüllerimizde Gözlerimizi De Kanaat İle Güzelleştirsin.
Selam ve Dua ile …
Ahmet GÖRGÜLÜ Diyanet-Sen Mersin Şb Bşk