“YERLİ MALI HAFTASI” « Manşet Mersin | Mersin Haber Sitesi

SON DAKİKA

“YERLİ MALI HAFTASI”

Bu haber 13 Aralık 2020 - 15:04 'de eklendi ve 357 kez görüntülendi.

Her sene 12-18 Aralık tarihleri arası Yerli Malı haftası olarak kutlanıyor. Maksat kendi ülkemizde yetişen ürünlerin tüketimini ve tanıtımını sağlamak.

Sene 1975…

Şimdi Aksaray’a, o zaman Ankara Şereflikoçhisar’a bağlı olan köyümüz ilkokulunda okurken her sene “Yerli Malı Haftası” kutlardık.

Bağımızda, bahçemizde, tarlamızda ne yetişirse onları okula getirir, sınıflar da sevinçle yer, kendi el emeğimiz göz nurumuz olan ürettiğimiz ne varsa onu yerli malımız diye bayramını yapardık.

Yaşları müsait olan kardeşlerimiz iyi bilir; Eskiden köylerimizde her hanenin ahırında beş on büyükbaş hayvanı, kapısında elli yüz koyun ve keçisi vardı. Et, Süt, Yoğurt, Yumurta hiç eksik olmazdı. Olmazdı fakat 7/24 taze sütün olduğu günlerde vatandaşımızın körpe çocuklarına okullarımızda yıllarca ne düğü belirsiz “Süt Tozu” dağıtılır çocuklara içirilirdi. Bir Allahın kulu çıkıp da o dönemlerde: “Ya hu… Evlerimizde küpler dolusu sütlerimiz varken neden bu süt tozunu çocuklarımıza içiriyoruz” demedi.

Orijinal el yapımı tereyağlarımız, şifa kaynağı zeytinyağımız dururken ot yağları ve karton kutularda sana yağ dağıtılırdı. Şimdi yiyip içtiğimiz tükettiğimiz yüzlerce yerli olmayan, ham maddesi yerli bile olsa, ismini dahi okumakta zorluk çektiğimiz onlarca tüketilen yabancı menşe ili ihtiyaç maddesi ismi sayabiliriz.

Bir taraftan yerli malı haftası kutladık bir taraftan iğne bile alsak Avrupa mı? diye sormadan hiçbir şey almadık…

Taaki bahçemizde ürettiğimiz portakalımıza, vaşikton kirazımıza, napolyon mandalinamıza King, Biberimize Çarliston, Elmamıza Golden,
Vişnemize Montmorency ve selecsion isimleri verinceye kadar…

Sokağımıza, caddelerimize işyerlerimize alışveriş merkezlerine Avm’lere yabancı isimler vermezsek de tabiî ki olmazdı. O zaman ticaretimizde aksamalar olur müşterilerimizi memnun edemezdik onu da yaptık.

Zeytinimiz, Fındığımız, Cevizimiz, Şeftalimiz, Ayvamız, Çileğimiz, Mandalinamız, Kayısımız, Narımız, Ayranımız, Balımız, Pekmezimiz, Yoğurdumuz vs. Rabbimizin verdiği daha nice nimetler.

Yerli ve Milli nimetlerimiz…

Bir seferberlik ruhu ile Yerli malı üretim ve kullanım bilinci oluşturulması için çaba sarf etmeliyiz. Ülkemizde üretilen her biri birer şifa kaynağı olan ürünlerin tanıtımı yapılmalı…

Kamu kurumlarında, kışlamızda, öğrenci yurtlarımızda, hastanelerimizde, lokantalarımızda yerli ve milli ürünler tüketilmeli…

Büyük alışveriş merkezlerini bazen bizde her vatandaş gibi geziyoruz. Binlerce işyeri arasında bir tek yerli marka ve isim görememenin üzüntüsünü yaşarım her zaman…

İşte o zaman 40 yıl evvel kutladığımız yerli malı haftasını hatırlarım koca bir ah çekerim!

Bin yıllık tarihi olan bir milletin işyerine verecek isimi yok mu ki ürettiği meyveden sebzesine iğneden ipliğine sokağına caddesine mahallesine alışveriş merkezlerine yabancı marka ve isimler veriliyor diye kendi kendime söylenirim. Yabancılaşma hayranlığı elbette ki bununla sınırlı kalmadı…

Yıllardır Avrupalılaşma adına milli olan her şeyimizi terk ettik… feda ettik. Avrupalı gibi yiyip içmekle, giyinmekle, davranmakla kalkınacağımızı, adam gibi adam olacağımızı zannettik, nezaketimizin, birbirimize olan saygımızın, davranışımızın daha güzel olacağını düşündük ne yazık ki bunların hiç birisi olmadı hayal kırıklığına uğradık. Anladık ki Avrupalı olunmakla sokağımız caddemiz insanımız işimiz aşımız iyi güzel doğru olmuyor.

Elhamdülillah gavur seviciliğinin bir oyun olduğuna inanan vatanını, memleketini, milletini, bayrağını seven yeni bir nesil yetişti… Son yıllarda ülkemizin teröre karşı içerde ve dışarıda verdiği mücadeleyi bilmeyenimiz yoktur. Tankı, tüfeği, topu, tabancası yabancı olan harp sanayinde kullanılan ne varsa hepsini yerli malı olarak milli silah olarak yapmaya başladı. Böylece büyük kazanımlara imza attık.

Salgın hastalık sebebiyle zor günler geçiriyoruz. Pandemiden etkilenmeyen kimse kalmadı. O halde gelin madem ki yerli malı haftası kutluyoruz; can çekişen esnafımıza, çiftçimize, köylümüze yerli malı tüketerek alarak destek olarak milli bir duruş sergileyelim. Ayağında yabancı marka ayakkabı, sırtında montu elinde cep telefonu ile caka satarak yerli malı haftası kutlamanın bir faydası olmaz.
İhtiyacımız ne varsa kendi öz kaynaklarımızdan yapalım. Yerli mallarımızı tercih edelim.

Belediye başkanlarımız, mahalli idarelerimiz, yetkili insanlarımız bu konuda duyarlı olmalı…

Esnafı, tüccarı yerli ve milli ürünlerin kullanımında isimleri, markaları kullandırmaya özendirmeli…

Yerli malımızı, yerli ürünlerimizi severek kullanmalıyız.

Ahmet Görgülü
Diyanet-Sen Mersin Şb. Bşk.

Ahmet Görgülüdiyanetsen33@hotmail.com

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

beyaz tesettür elbiseAyakkabıBot ve çizmeGünlük ayakkabıBot ayakkabı modelleriÇizme ayakkabıTerlik ayakkabıSandaletBabetSpor ayakkabıTopuklu ayakkabıİç giyimMayoÇorapPijama takımıGece elbisesiPlaj giyimGiyimBüyük bedenEtekTrenckottarz eşofman takımları bayanMontGömlekPantolonT-shirtSweatshirtKırmızı elbiselerCeketÇantaÇanta aksesuarlarBebek bakım çantasıSpor çantaOkul çantasıLaptop çantasıPortföy çantaBel çantasıPostacı çantasıEl çantasıSırt çantaBebek bakım çantasıOmuz çantası