ABD Başkan adayları Trump ve Biden, kendi aralarında Türkiye’nin lideri Cumhur başkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan ve muhalefet partileri hakkında engin yüksek sözler sarfetmiş.

Joe Biden: “Türkiye’de Erdoğan’ı darbelerle değil muhalefete açıkça destek vererek, yanlarında olduğumuzu söyleyerek yenebiliriz” demiş.

– Adam vazifesiz, Sanki rakibi Trump değil Sn Erdoğan!

Donald Trump’da joe Biden’e: “Sn. Erdoğan zehir gibi, Putin zehir gibi, Bu adamlar tam bir satranç dehası, onları yenmek için %100 zeki olmayana ihtiyacımız yok” demiş.

– Adam rakibine resmen; sen zeki değilsin bunlarla baş edemezsin demek istemiş. Biden’i gömmüş gömmeye de bu arada kendi zekasını da kanıtlamak istercesine;

Türk lideri Sn. Erdoğan’la ancak kendisi gibi zeki birinin boy ölçüşebileceğini söylemeye getirmiş. Gerçi bu gün gelinen noktaya bakıldığında kendi zekasını biraz abartmış.

Biden Trump’a: “Stratejim doğruysa eğer Sn. Erdoğan’ı yenip yerine başkasını getirdiğimizde iddia ettiğin zeka farkı sorunu da kendiliğinden ortadan kalkar” demek ister mi bilmem, henüz bu manada bir cevap duymadık.

– Sözde ittifak olan açıktan hasmane tutum sergileyen hükümetler bilmelidir ki:

“Türkiye’de kimi desteklersiniz bilmem, bildiğim tek şey, Türkiye’den desteğinizle iş başına gelen kim olursa olsun, sizin paslanmış emperyalist zihninize asla hizmet ettirilmez. Şanlı Millet bu ihanete asla müsaade vermez. Sizin özlemini duyduğunuz Eski, eski de kaldı. 15 Temmuz meşalesi tüm yurtta yandı. Anadolu çocuklarının gönlünde hürriyet gülleri tekrar açtı.”

– İddia ediyorum ki: “Bütün emperyalist zekaları üst üste getirin, yanına BAE’ni de ekleyin, ardına İsrail’in kapitalist sermayesini, Yunan’ın şımarık egosunu da birleştirin, yine de milletimizle, lideri Sn. Erdoğan’ı birbirinden ayıramaz, hakkın sırtını yere getiremezsiniz.” “Halep oradaysa arşın burada.”

Ümmetin gönlünde Erdoğan demek, van minüt demek. Bunu anlamış olmamanızı da zekanıza veriyorum…

Biz Anadoluyu yurt edinirken: Güzümüzü, Gönlümüzü, Aklımızı Mantığımızı, Elimizi Ayağımızı açık tuttuk. Kılıcımız kınına hasret kaldı. Çocuklarımız şehit balası, analarımızın kınalı kuzusu olduk. Altımızdaki atın mayasını, üstümüzdeki göğün havasını sağlam tuttuk. Ölürsek şehit, kalırsak gazi sözünü tam manasıyla yaşadık. İmanla yanan gönüllerimiz, her seferinde küllerinden tekrar doğdu.

Daha sayayım mı bilmem…

Bu, pahayla sahip olunamayan değerler, esasen Türk’ün Anadolu’sunu, soğuk Pınar sularını, Bozkurtların dağlarını, asırlardır koruyan, çelik kalkanların ta kendisidir!..