Rabbimizin bizlere lütfettiği iki bayramımızdan birisi olan bir Kurban bayramına daha kavuşacak olmanın sevincini yaşıyoruz.Bu sevincin tüm gönül coğrafyamızdaki İslam beldelerindeki kardeş kavgalarının iç savaşların , açlığın her türlü sefaletin son bularak huzur ve güven içinde hep birlikte bayram tadında bir sevinci yaşamayı çok ,ama çok arzu ediyoruz.
Bayram vesilesiyle keseceğimiz Kurban ibadetinin şekli Hz. İbrahim ve Hz. İsmail (a.s.)’ın hayatında vuku bulan tarihi bir olaya dayanmaktadır.
Serüveni Habil ve Kabil ile başlayan, günümüze dek çağlayarak gelen, bütün çağlara seslenen bir nidadır kurban. Dirilişe çağrıdır.. Bunun için kesiliyor kurbanlıklar. Her ölüm, bir diriliştir. Toprağa gömülen tohum gibi; ölüm olmadan, diriliş olmuyor.
Bir sınavdır kurban. Bir sınanıştır kurban.Mal ile, can ile, canan ile deneniştir. İmanın, itaatin, ihlâsın, takvanın tartılışıdır. Kaç ayarlık Müslüman oluşumuzun mihenk taşıdır. Kurban; bir ahitleşmedir. Her yıl yeniliyoruz ahdimizi kurbanla. İbrahim ve İsmail…insanın adi şeyler uğruna harcanmaması için en yüce değer uğruna adamanın yolunu gösterdi. Kurbanın sembolize ettiği derin hakikat budur.
Bu hakikati anlamayan için kurban bir hayvan, kurban bayramı da et festivalidir. Kurban bir anlamda Rabbe yakın olma girişimine yapılan bir hamledir.Rabbe yaklaştırmayan Allah yoluna adanmayan, kurbanlıkların canların, cananların, malların ve makamların, ne değeri var?
Kurban eylemi, İslamî şuurumuzu keskinlemiyorsa; hayatımızı değiştirmiyorsa; yanlışlarımızı, yanılgılarımızı, yönelişlerimizi düzeltmiyorsa; kafamızdaki, kalbimizdeki kirleri aklamıyorsa; Yazık, kesilen kurbanlıklara! Yazık, boşa harcanan paralara!Yazık, gaflete kurban ettiğimiz zamana, ömre!
Ne mutlu; ihlâs ve takva abidesi İbrahim’i ve İsmail’i izleyenlere! Kurban, her zaman ve mekânda, her koşulda Allah’ın rızasına ve cennete aday olmamızı; Allah’a çok yakın olmamızı tembihliyor. Ömür boyunca İbrahim gibi fedakâr; İsmail gibi teslimiyet göstermemiz gerektiğini söylüyor. Yani vahyin dirilttiği insanlar olmamızı bildiriyor bize!
Kardeşler , sözün kısası; kurban, Allah için bizi istiyor bizden. Bize emanet verilenleri istiyor. Sevdiklerimizi istiyor. İsmaillerimizi istiyor. Bütün kulluğumuzu, hayatımızı ve ölümümüzü Allah’a adamamızı istiyor. Allaha adanan her şey, her yer ,her gün bayramdır bizim için .
Bayram barıştır Kardeşlerin kucaklaşması buluşmasıdır.Kürdü Türkü Lazı Çerkezi velahsıl tüm ülkem insanının.Emperyal güçlerin tüm coğrafyaları iç savaş ,açılık,kıtlık felaket ve yangın yerine çevirip milyonların ölümüne ,ülkelerin tarumarına ,nesillerin heba edilmesine sebebiyet verdiği bir zamanda her günümüzü bayrama çevirme zorunluluğumuz olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız.
Kucaklaşmalıyız. Barışmalıyız. Gelin Kardeşlik adına insanlık adına ,barış adına ilk adımı biz atalım.Gönül yapalım, gönül alalım,şefkat ve merhamet elimizi herkese uzatalım,ekmek olup doyuralım ,su olup kandıralım ilaç olup tedavi edelim,mendil olup göz yaşı silelim.Böylece Allah katındaki mükafatımızı artıralım.Birbirimizin tutan eli,işiten kulağı olalım.Bayram vesilesiyle her insanımıza ulaşalım barışalım barıştıralım. Bu hususla ilgili Rabbimiz:Müminler ancak kardeştir.Öyle ise kardeşlerinizin arasını düzeltin Allaha karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin (2)buyurmaktadır.
Bayramlar sevinç ve kederin paylaşıldığı ,merhametin arttığı,akraba ,komşu ve büyüklerin ziyaret edildiği,misafirlerin tebessümle karşılanıp ,ikramla uğurlandığı müstesna zamanlardır. Dolayısıyla kesilen kurbanlarımızın etlerini Allah rızası için infak ederek dağıtarak fakir fukaranın duasın alalım yuvaları ve çocuklarını başta Suriye den olmak üzere islam ülkelerinden gelen muhacir kardeşlerimize karşı tıpkı efendiler efendisinin sahabeleri gibi Ensar olma görev ve sorumluluğumuzu yerine getirelim.Hatta inancı farklı bile olsa Müslüman olmamızın bize yüklediği sorumlulukla tüm insanları bayram vesilesiyle sevindirelim.
Kardeşlerim..! Ülkemizde ve çevremizde çeşitli felaketlere ve acılara maruz kalan kardeşlerimiz var . Onların acılarla mağdur olması bize buruk bir bayram sevinci veriyor.. Bizlerin sıcak ilgisi, onların yüzlerine karşı tatlı bir tebessümümüz, gönül alıcı bir sözümüz , onların acılarını unutturacak onlara da bayram sevincini tattıracaktır.
Bayram günleri milli, birlik ve beraberliğimizin tazelendiği günlerdir Her zamankinden çok dayanışmaya kardeşliğe, kaynaşmaya ihtiyacımızın olduğu bu günlerde bayramı da fırsat bilerek birbirimize kenetlenelim.Hediyelerle çocukları, dualarını alarak büyüklerimizi sevindirelim,
Kardeşlerim .. Bugün dünyanın muhtelif yerlerinde acı,ızdırap,sıkıntı içinde olup bayramın neşe ve sevincini tadamayan İslam beldeleri ve Müslüman kardeşlerimiz var. Başta Suriye olmak üzre Irakta Filistinde,Afganistanda Arakanda Dogu Türkistanda ,Mısırda Tunusda ,Lübnanda ,Libyada Sudan da Myammarad hergün yüzlerce kardeşimiz katelediliyor.Batı bu katliamı ne yazık ki seyrediyor. Bir buçuk milyar nüfusa sahip islam dünyası ise hiç bir şey yapamıyor.(Bu acziyetten Rabbim bizleri biran evvel kurtarsın…)
Bugün İslam dünyasının çektikleri acı ve sıkıntıları göz önünde bulundurarak bayrama huzur ve güven içerisinde girmemizin kıymetini bilelim. Birlik ve beraberliğimizi, kardeşliğimizi muhafaza edelim.
Unuttuklarımızı hatırlayalım, Kaybettiklerimizi arayalım,
Özlediklerimizi gidip bulalım , Kırdıklarımızdan af dileyelim ,Kırıldıysak af edelim…
Diyanet Sen Mersin Şubesi Olarak Kurban bayramının İslam aleminin birlik ve beraberliğine , insanların barış ve hidayetine vesile olmasını , huzur içinde daha nice bayramlara kavuşmanızı diler tüm kardeşlerimizin bayramını tebrik ederim.
Ahmet GÖRGÜLÜ
Diyanet-Sen Mersin Şube Başkanı