Dünyanın bir çok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de 8 mart dünya kadınlar günü kutlanıyor. Aslında kadınlar günü nedeniyle ülkemizde ve dünyada kutlanan kadınlar gününde günümüzde kadınların yaşadığı sorunlar tartışılıp çözüm yolları aranamamaktadır. Çeşitli uyduruk sünni günler de olduğu gibi 8 mart dünya kadınlar gününde de kadın istismar edilerek ranta ceviriliyor birileri cebini dolduruyor. Ancak kadınlarımızın yaşadığı sorunlar biçim değiştiriyor, çeşitleniyor ve artarak devam ediyor. Gönül coğrafyamızın bir çok yerine ekilen fitne tohumları nedeniyle etnik ve mezhep savaşlarında can veren anneleri kadınları çocukları konuşmuyoruz kadınlar gününde…
Mısırda firavunların SİSİ lerin zulmüne maruz kalan ceza evlerinde idam edilecekleri günü bekleyen hanım kardeşlerimizi,
Suriye zindanlarında kodeslere kapatılan, her türlü insanlık dışı muameleye maruz kalan, namusları kirletilen yaklaşık 7 bin hanım kardeşimizi hatırlayalım kadınlar gününde…
Kadını istismar edip uyduruk günlerle gerçek niyetlerini gizleyenler ülkesini evini barkını terk ederek aç sefil dondurucu kış soğuğunda derme çatma barakalarda yaşam mücadelesi veren Ülkemize sığınan ve diğer ülkelere göç etme zorunda kalan Süriye’lilerin % 75’nin kadın ve çocukların olduğunu düşündüğünüzde, eşlerini çocuklarını, yakınlarını kaybeden kötü muamelelere maruz kalan ve yalnız başına hayata tutunmaya çalışan kadınları unutmayalım kadınlar gününde …
Yemende her on dakikada bir masum çocuğun bir annenin açlıktan can verdiği bir zamanda, Gazze de Yahudi zulmü ile körpe kuzularını şehit veren anaların feryadını, ülkemizde ve tüm dünyada şiddet, namus cinayetleri, erken evlilik, miras hakkından mahrum bırakılma, gayr-ı meşru hayat, aile içi şiddete maruz kalan, Kadını ortak mal olarak gören meta haline getiren güya kadını Özgürleştirdiklerini söyleyenlerin sınırsız özgürlük hakkı tanıdıklarını iddia ederek her türlü iffetsizlik ve hayasızlığa göz yumanlar kadını yoğun bir işgücü altına sokup sömürenler utanmadan kadınların gününü kutluyor.
Daha dün açıklanan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2018 yılı evlenme ve boşanma istatistiklerini açıkladı Boşanan çiftlerin sayısı 2017 yılında 128 bin 411 iken 2018 yılında yüzde 10,9 artarak 142 bin 448 oldu. Yuvalar dağılıyor,anneler dul çocukları analı babalı yetimler olarak kalıyor. Bütün bir yıl boyunca kadına karşı her türlü istismarı yapıp yılın bir gününde bir hediye ile gönül almaya çalışmak, aslında kadınlara yapılabilecek en büyük kötülüktür…
Bunların maksadı kadın değil…. Kadını istismar edip cüzdan doldurmaktır….Bacılarmız ,kardeşlerimiz bu oyunları farketmeli artık…
Kadının; yılın bir gününde hatırlamanın, ona gerekli değeri vermiş olmayı göstermemektedir. Günümüz tüketim toplumu, her şeyi metalaştırdığı gibi, Kadına belli günlerde bir hediye almak ile geçiştirilmesi gereken bir görev gibi anlıyor. Ve hatta kadınlar gibi en değerli varlıklarımızın, bir eşya karşılığında mutlu edilebileceğine dair bir kanaat empoze ediyor.
Kadına yönelik şiddet maalesef ülkemizde de toplumsal bir sorun olarak varlığını sürdürmektedir. Şiddet toplumun tamamını etkilemektedir. Şiddetin önlenmesi için öncelikle eğitim programımızı, şiddetin her türüne karşı duracak şekilde değerlendirmeli şiddeti önleyici tedbirler almalıyız.
Son yıllarda şiddete uğrayan kadına yönelik alınan tedbirler ve yasal düzenlemeler aile yapımıza uygun olmaması hasebiyle kadını korumaya yetmemekte. Hastalıklı bir toplum oluşmasını körüklemektedir . Bu nedenle aile faciaları ve boşanmalar gün geçtikçe artarak devam ediyor.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün bütün bunca olumsuzluklara rağmen Müslüman hanım kardeşlerimize önemli sorumluluklar yüklediğini düşünüyoruz.
Biz sorumluluklarımızı hakkıyla yerine getirdiğimizde zaten onların ideolojileri çökecektir.
Müslüman kadınların sorunlarını daha iyi anlamamıza ve çözüm odaklı düşünmemize, hareket etmemize vesile olmasını diliyor, bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü, kutluyorum.
Ahmet GÖRGÜLÜ
Diyanet-Sen Mersin Şb Başkanı