Bu soruyu soranı bulmak kıymetli oldu galiba. Öylesi dost oluyor artık. Bulunduğun koşulu işini ve gelirini statünü sorgulamadan nasılsın iyi misin diye arayanlar, en kıymetlileri sizmişsiniz aslında.
Çocukluğumda çok mektup yazdım…
Annem adına yazdım…. babam adına yazdım… komşu amca için bile yazdım.
Hep mektup nasılsın iyi misin diye başlardı o yürek dolusu mektuplar ve beni soracak olursan Allah’a çok şükür iyiyim ile biterdi. İyi olmazsada aslında umudunu dile getirirdi yada gurbettekini üzmek istemezdi.
Bu mektuplardan bügünlere nasıl vardık. Ne var bügünlerde diyeceksiniz belki, o günlerden komşumuzun derdinden haberimiz olmadığı günlere geldik. Komşumuzun nasılsın iyi misin diye soracağı bir söze hasret kaldık.
Komşunuzu bırakın nasılsın iyi misin diye sormasını, maalesef eşinizin hayat arkadaşınızın evimizde neden 104 ekran LCD tv miz yok, neden arabamız daha üst model değil, diye sorduğu günlerdeyiz artık. Eşiniz sormasada çocuğunuz soruyor maalesef. Anne baba çocuğuna iyi misin diye sormadan önce derslerin nasıl diye soruyor, çocukta anne ve babasına nerde playstation diye soruyor, varsa da niye bir üst versiyonu yok diye soruyor.
Galiba biz en önemli mevzuyu atladık.
Nasılsın iyi misin demeyi atladık.
Bırakın nasılsın iyi misin diye sormayı birlik olmayı unuttuk. Çocuğumuza rakibini ezip geçmeyi mağrifet diye öğrettik.
Eskiden başarılı yardımsever eğitimli insanların hikayeleri akıyordu anne ve babaların dilinden. Şimdi ise ezip geçme rakiplerini yok etme ve ne şekilde elde edildiği belli olmayan servetlerin hikayeleri düşmüyor dillerden. En acısıda bunların başarı hikayeleri olarak adlandırılması. Ne anne, ne baba, ne toplum… işini ne kadar güzel yaptığıyla sorgulanmıyor maalesef ne kadar para kazandığıyla sorgulanıyor.
Bu canavar neslin yetişmesinde de anne ve babaların katkısı büyük maalesef. Anne ve babalar, eşler… bu canavar nesli hep beraber yaratıyoruz….
Belki aklım başıma geç geldi ama bundan sonra çocuğuma arkadaşıma ve bütün insanlara nasılsın iyimisini daha çok soracağım.
Yazımı çocukluğumda yazdığım mektuplar gibi bitireceğim… Beni soracak olursanız Allah’a şükür çok iyiyim.